top of page
Ay Aşamaları

Günler Düşü - 09.02.2022

  • Yazarın fotoğrafı: Baran
    Baran
  • 9 Şub 2022
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Nis 2022


ree

Bir çadırdan çıkmamla başlayan bir rüya gördüm. Savaş karargâhı olarak kullanılan bu büyükçe çadırın içinde üniformalı insanlar, yüksek rütbeli subaylar ve belki de harita olarak kullanın büyükçe bir masa vardı. Her şeyi içeride bırakıp dışarı çıktım, kapı niyetine kullanılan bez örtüyü sıyırdığımda karlı ve soğuk bir hava karşıladı beni. Solumda upuzun bir ova uzanıyor, kocaman dağlara varıyordu. Her şey, herkes, her yer bembeyazdı. Savaşa giden at arabaları, trenler ve bu vasıtalara binip, inen, bir şeyler yükleyen; onları süren insanlar gördüm. Sol tarafımda kalan yüzlerce çadırın arasındaki koşuşturmacayı bırakıp önüme döndüğümde savaştan kaçan insanları gördüm, üstlerinde adamakıllı kıyafetler olmayan; kumaş parçalarına örtünmüş kadınlar, çocuklar ve yaşlı erkekler.

Birkaç metre önümde bu insanları bir yerlere götüren, belki de bir emir eridir belli ki rütbeli biri değildi, kısa boylu bir adam vardı. Onlara sürekli bağırıp çağırıyor, ne yapmalarını, nerede durmaları gerektiğini, hızlı yürümelerini söyleyip duruyor hatta söylediği yönde hareket edilmediği için kızarıp, deliriyordu. Yanıma çağırdım onu, kafile de onunla birlikte önüme sıralandı. Belli ki ben de rütbeli biriydim, bunu yüksek rütbeli subaylarla dolu bir karargâhtan çıkışımdan değil buradan anlamıştım.

Kar yağıyordu, ihtimal kaşlarım çatıktı. Bağırmasından dolayı onu payladım, görmüyor musun dedim. Bu insanlar görmüyor. Hepsinin gözlerine mil çekilmiş, gözlerinin olması gereken yerlere kartondan gözler dikilmiş. Görmüyorum, dedi. O an fark ettim ki onun da gözlerine mil çekilmiş, üzerine kartondan gözler dikilmiş. Benim gözlerim görüyordu, şaşakaldım.

Şimdi düşünüyorum, keşke çadıra dönüp içeridekilerin gözlerine baksaydım.

 
 
 

Yorumlar


  • Instagram
  • YouTube

©2020, twentyfourthskyart

bottom of page