Seyyah’ın Girit’e İnişi (I ve II)
- Baran

- 8 Eyl 2020
- 1 dakikada okunur
I.
İnsanlar yaşar giderdi, düşmüş ve yüksek
Meskenleriyse mağaralar idi bir tek
Toydular bilmediler ki uçurum, tümsek
Yaşlı Tanrı Seyyah indi bir gün Girit’e
Onunla her yerde nefret tohumu bitti
Yalnız kendi yarattıklarını eğitti
Yüksekler zaten sanatla doğmuşlardı ki
Hırslı Tanrı Seyyah indi bir gün Girit’e
Çıkıp günlerin birinde Leth oğlu Lia
Emretti “Benimle gelin haydi savaşa!”
Küçük bir kabile reisiydi o ama
Kıskanç Lia kan getirdi bir gün Girit’e
Yükseklerin ilk öldürülüşü oldu böyle
Seyyah tüm bu olanları izledi zevkle
Sonra da kaçtı yüksekler sandallar ile
Leth oğlu Lia hükmetti o gün Girit’e
Tüm Girit kabilelerin reislerini
Getirip “Ben sizin reisinizim” dedi,
“Akhleae de böylece sevecek bizi”
Bu Seyyah’ın yalnız bir ismiydi Girit’te
Onların dilinde “Lütuf eden” demekti
Sonra panayır gibi şenlikti, yemekti
Sarayların yapımları uzun sürmedi
Binbir türde mabetler yapıldı Girit’e
Hepsi de tapınmak için yüce Seyyah’a
O ise aralarında dolanırdı hala
Göstererek mucizeler, anlatarak da
Simyayı ve çelik işlemeyi Girit’te
II.
Kaçanlar gitti Akdeniz’in dört yanına
Miken’e, Anatolia’ya ve Mısır’a
Göçebeydiler kralları da yoktu hala
Çoktan her ilmi bilirdi yüksek olanlar
Uzun boyluydu ve çatık kaşlıydı çoğu
Doğa ve atlardı onların varı yoğu
Ulu Tanrılarının adıyla batı-doğu
Gezer, iyi savaşırdı yüksek olanlar
Çok konuşmaz fakat çok düşünürdü hepsi
Gerekti birilerin gelip öldürmesi
Yoksa yaşlılıktan ölmezdi hiç birisi
Gençtiler, uzun yaşardı yüksek olanlar





Yorumlar